Kayıp ve Yas
Kayıp ve yas süreci, sevilen birinin ölümü, bir ilişkinin sona ermesi veya bir hayal kırıklığı gibi kayıpların ardından yaşanan duygusal bir süreçtir. Bu süreç, kişinin kaybı kabul etmesi, acıyı hissetmesi, pişmanlık, öfke, reddetme ve depresyon gibi duyguları yaşaması ve sonunda kaybı kabullenmesiyle sonuçlanır. Kayıp ve yas süreci, herkesin farklı bir şekilde yaşadığı ve farklı bir zaman aralığında tamamladığı bir süreçtir. Bu süreç, kişinin yaşamında önemli bir dönüm noktasıdır ve kişinin kendini yeniden keşfetmesine, büyümesine ve gelişmesine yardımcı olabilir.
Yas, kayba verilen doğal ve evrensel bir tepkidir. Yas aslında insan hayatındaki nice çelişkilerden biridir. Bir yandan, kişiye birini kaybetmenin vermiş olduğu yoğun ve karmaşık acı verici düşünce ve duygu öte yandan, hayatta kaçınılmaz olan kayıp travmasını aşmaya yardım etmede önemli bir rol oynayan doğal ve olumlu bir iyileşme sürecidir. Yas insan hayatının bir parçasıdır ancak kişinin yas tepkisi yaşadığı kültüre, dini inancına, sosyoekonomik yapısına, kişilik özelliklerine göre şekil değiştirebilir. Her bireyin yas tutma biçimi farklıdır. Kaybedilen kişinin yas tutan kişi için anlamı, kayıptan önceki yaşam deneyimleri, kaybın beklenip beklenmediği, kaybı yaşayan kişinin psikolojik durumu vb. unsurlar bu farklılığı biçimlendirir.
Yasın semptomları fiziksel açıdan incelendiğinde, yas semptomları aslında depresyonun fiziksel semptomlarıyla oldukça benzerlik gösterir. İştahsızlık, bulantı, kusma, ishal, uyku problemleri, yorgunluk, enerji kaybı, baş ağrısı, göğüs ağrısı gibi fiziksel (psikosomatik) ağrılar gibi semptomların yanısıra ağlama, inleme, yoğun fiziksel ajitasyon dönemleri gözlenebilir. Kayıp ve yas süreciyle başa çıkmak için, kişinin kendine zaman tanıması ve duygularını ifade etmesi önemlidir. Ayrıca, kişi kendisine ve vücuduna iyi bakmalı, yeterli uyumalı, sağlıklı beslenmeli, düzenli egzersiz yapmalı ve stres yönetimi teknikleri kullanmalıdır. Kişi kaybı kabul etmeye hazır olduğunda yeni bir hayata başlamak için kendisine zaman tanımalıdır. Kişinin kendisine zaman tanıması çok önemlidir. “Evet şuan yaşadığım kayıp sebebiyle iyi hissetmiyorum kendime biraz zaman tanıyorum (örn: 1 hafta) ama bu zaman bitince daha güçlü olacağım” diyerek kişi hem kendi olumsuz duygularını kabullenir hem de kendine zaman tanımış olur. Eğer, kişi artık bu duygularla başa çıkamadığını düşünüyorsa profesyonel yardım alması gerekebilir.