Ali Bey yıllardır kendi market dükkanında kısıtlı da olsa iki çocuğunu refah içinde yaşatmaya gayret ediyordu.
Eşi Nergis hanım ise ilk okul öğretmeniydi. İkisi birlikte çalışıp çabalayıp birikim sağlamaya, çocukları için gelecek planlamaya çalışıyorlardı. İlk çocukları Emir 17 yaşında başarılı, akıllı, sınıfını hep takdirle geçmiş bir çocuktu. Emir bir gün neşe ile Boston’da Amerika’nın en iyi üniversitelerinden birinden burs kazandığını ailesine haber verdi. Ailesi bu haberi büyük bir sevinçle karşıladı. Bir tek Ali Bey’in yüzünde endişeli bir tavır vardı. Doların çok fazla yükselmesi Ali Bey’de oğlunun nasıl geçimini sağlayacağı ile ilgili tedirginlik yaratmıştı. Burada da ekonomik durum pek iç açıcı gözükmüyordu, markete gelen müşteriler azalmış, herkes indirimli ürünler nerede diye araştırır olmuştu. Ali Bey oğlunu üzmemek ve hevesini kırmamak için hiçbir şey söylemedi. Sessizce odasına çekildi, yine kalbi sıkışmaya , nefes alıp verişi sıklaşmaya başlamıştı, kafasında binlerce soru ve yoğun stresin etkileri vardı, kendine özen göstermez, yediklerine dikkat etmez olmuştu.. Bitap düşmüş bir şekilde günlerini geçiriyordu.. Kendini yorgun ve yaşlanmış hissediyordu. Eşi birikimlerinin yeterli olduğunu, bu duruma önlemler aldıklarını anlatmaya çalışsa da Ali Bey rahatlamıyordu. Artık Ali Bey’in her günü endişeli ve keyifsiz geçiyordu..
Modern insanın her alanda görülen değişim karşısında kendini yeteneksiz ve güçsüz hissetmesi, stresin en önemli nedenleri arasında sayılabilir. Özellikle günümüzde değişen ekonomik koşullar kişinin giderek yaşamdan keyif almasından uzaklaşmasına, kendini tedirgin, mutsuz ve güvensiz hissetmesine neden olabilmektedir.
Peki stres nedir? Stres, bireylerin huzuru için tehlike işareti olan olaylara gösterilen psikolojik ve fizyolojik tepkidir yani sıkıntılı durum anlamına gelir. Zihinsel stresle başa çıkmak zor bir durumdur. Uzun sürerse ve bununla baş edemez duruma gelirsek bir sorun haline gelir. Stres, uzun vadede kişinin psikolojik ve fizyolojik sağlığını kötü etkilemektedir. Uzun dönemli kronik stres, mide şikayetlerine, iş ve okul performansında düşmeye, neşesizlik, öfke nöbetleri, şeker hastalığına, depresyona, kalp rahatsızlıklarına, bağışıklık sistemi rahtsızlıklarına, bağımlılıklara ve kansere sebep olabilir. Peki aniden ortaya çıkan hayat değişiklikleri, ekonomik çöküntü ya da uzun süren baskı ve hayat mücadelesinde, hayatımızda neler yaparak stresi azaltabiliriz?
– Öncelikle sizde strese neden olan durumları tespit edin.
– Düzenli egzersizler yapmak: En haftada 3 kez 1’er saat egzersiz yapmak.. Havanın soğuk ya da yağmurlu olmasına aldırmadan yapılan yürüyüşler hem fiziksel hem ruhsal olarak sizi iyi hissettirecektir
– Sağlıklı ve faydalı besinler tüketmek: Kendini seven ve kendine değer veren kişi öncelikle bedenini de sevmeli, faydalı yiyeceklerle öğününü tamamlamalı. Tek başınıza bile olsanız özenerek yemek hazırlayın. Televizyonu kapatın, güzel örtünüzle masanızı süsleyin hatta mumlarınızı yakın çünkü her anınız özel olmaya layık.
– Yaşadığınız evi temiz ve ruhsal olarak size iyi hissettirecek şekle getirin: Eviniz sizin kaleniz.. Evinizin içinin temiz, düzenli olması ve evdeki çiçeklerinize düzenli bakmanız sizi iyi hissettirecektir.
– Eğer üzüntülü bir olay yaşadıysanız, kendinizi sürekli meşgul ederek üzüntüyü zihninizden uzak tutmaya çalışın. Zihninizi kemiren kötü düşüncelerden kurtulmanız için uygulamanız gereken en iyi terapi bol bol harekettir.
– Stresinizi azaltmak için kendi kendinize şu soruyu sorun : ‘Bu şeyin gerçekleşme olasılığı nedir?’ En kötü olasılık ne olabilir? Kendinizi bu olasılığa hazırlamaya başlayın sonra bu durumu düzeltmeye çalışın.
– Her şeyi, her zaman kendi isteklerinize uydurmaya çalışmayın. Bazen siz olayların akışına uyun. Ailenizi, işinizi, şansınızı olduğu gibi kabul edip, uyum sağlamaya çalışın.
– Zihninizi boş tutmayın ve her gün faydalı şeyler öğrenmeye çalışın. İlgi, çaba, konsantrasyon gerektiren bir şey okuyun.
– Kendinize özel günler yaratın. O özel günlerde olabildiğince iyi görünün, güzel giyinin, alçak sesle konuşun, kibar davranın, bol bol övgü yağdırın, fazla eleştiri yapmayın, her şeyde kusur bulmayın, insanları düzeltmeye ya da yönlendirmeye çalışmayın.
– Gün içinde sessizce zaman geçirebileceğiniz bir yarım saat ayırın ve bu süre içerisinde rahatlamaya çalışın.
– Hayır demeyi öğrenin.
– Hafta içinde yapacaklarınızı programlayın. Her saat için yapmayı düşündüğünüz şeyleri yazın. Gün içinde planlarınızın kaç tanesini uygularsanız ve yapabilirseniz ona göre kendinize puan verin. İki şeyi ortadan kaldırın: Aceleyi ve kararsızlığı.
– Bazı kişiler fazla mutluluğun ve fazlaca gülmenin sonucunda negatif şeyler yaşayacaklarını düşünürler. Bu yanlış düşüncelerin farkında olun ve mutlu olmaktan, güzel şeylerin tadını çıkarmaktan, sevmekten, sevdiğine ve sevildiğine inanmaktan korkmayın
– Size kötü gelen kişi ve yerlerden uzak durun: Kimleri hayatınıza alıp kimleri çıkarabileceğinizi siz seçeceksiniz. Size kötü hissettiren kişileri hayatınızdan çıkarın ve kendinizi iyi hissettiğiniz yakınlarınızla daha sık vakit geçirin. Dışarı çıkmak için iyi hissetmeyi beklemeyin. Önce dışarı çıkın kendinizi iyi hissedeceksinizdir zaten.
– Sessizlik içinde kendinizi yemeyin, konuşun: Neyin sizi rahatsız, huzursuz ya da mutsuz ettiğini mutlaka karşınızdaki kişiye söyleyin. Karşınızdaki kişiyi suçlamadan, duygu ve düşüncelerinizi, hissettiklerinizi söyleyin
Stres, uzun vadede psikolojik ve fizyolojik olarak insanı tüketen bir durum.. Ekonomi gibi değişen ve sizi strese sokan faktörlerde kendinizi korumak için elinizden gelenin en iyisini yapın ama önlemleri aldıktan sonra kendinizi yiyip bitirmeyin. Tüm yaptıklarınıza karşın stresiniz azalmıyor ve kendinizi tükenmiş hissediyorsanız mutlaka bir uzmandan destek alın..